Yeni bir 'Gezdim Gördüm' yazısından hepinize tekrardan merhaba!
Bu sefer ki yazımda sizlere Büyükada tatilimden bahsedeceğim.
Öncelikle konakladığımız otel merkeze ve iskeleye çok yakın, altında Starbucks'ın da olduğu Princess Hotel'di.
Starbucks'ı özellikle belirttim çünkü otelin hemen altında olması 23:00 sularına kadar Fiesta yiyip kahve içebileceğimiz anlamına geliyordu ve bu bizim için baya iyi bir şeydi!
Konakladığımız süre boyunca çok keyifli zaman geçirdim ve otel çalışanlarını oldukça ilgili buldum. Hatta en ufak sorumuzu bile yanıtsız bırakmadılar, öyle söyleyebilirim.
Odaların çoğu adaya ve denize baktığı için geceleri ışıl ışıl bir kalabalığa bakıyormuş gibi hissediyorsunuz ve bence bu çok hoş bir görüntüydü!
Zaten odalarda aynı rezervasyon yapmadan önce internette incelediğimiz ve gidenlerin yorumlarını okuduğumuz gibi temiz ve ferahlardı.
Eğer otel hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz web sitesine göz atıp kısaca bilgi alabilirsiniz. (tık tık)
Odalarımıza yerleştikten hemen sonra yaklaşık 25-30 dakika uzaklıktaki (yürüyerek) Bahçede Sinek Cafe'ye gittik. Hatta bu postun ilk 2 resmini de orda çekmiştim!
Ada'ya gidenlerin yorumlarında 'şiddetle' tavsiye edilmesi üzerine, sora sora Bağdat bulunur misali önümüze gelen her ada yerlisine sora sora ve birazda yorula yorula Bahçede Sinek Cafe'yi bulduk.
Her ne kadar fiyatlarını biraz pahalı bulsamda manzarasını ve ortamını çok sevdim. Üstelik plajımıza da yakın sayılırdı.
Gerçi biz sonraki günler otelde kahvaltı ettiğimiz için 'başka nerelerde kahvaltı edilebilir?' sorusuna Starbucks dışında pekte düzgün bir cevabım yok.
Plajdan konu açılmışken bahsetmemek olmaz!
Kumsalı olan bir plaja gitmek istediğimiz için, faytonla 10-12 dakika uzaklıktaki Ayanikola halk plajına gittik.
Denize girerken dikkat etmeniz gereken taşlar ve az miktardaki yosunları saymazsak çok güzel bir plajdı. Ayrıca çok tuzlu bir deniz olmadığı için de rahat rahat yüzülüyordu.
İskeleye geri dönen bedava shuttleları olması ise bize baya kolaylık sağlamış oldu, onu da söylemeden geçmek olmaz!
Denize girdikten ve otele döndükten sonra; biraz dinlenip adanın en eski dondurmacılarından biri olan Roma Dondurma'ya gittik.
Toplamda 28 çeşit dondurması vardı ve içlerinde redbull, bubble gum, tarçın ve bitter çikolatalı gibi ilginç seçenekleri de mevcuttu ama ben bayılarak yediğim nutellalıdan, her zaman & her yerde vazgeçilmezlerim olan fıstıklı ve kestaneliden, 1 top da bitter çikolatalıdan ekleterek adadaki tatlı rekorumu kırdım!
Gerçi yemesi baya zor oldu ama yine de denemeye değerdi.
Akşam üzeri fayton turu yaptıktan sonra uğradığımız Büyükada Şekerci'si ise adadaki en favori mekanlarımızdan biri oldu!
O kadar sevimli bir dükkan ki; tatilimiz boyunca kavanozdaki 'ada' yazılı şekerlerden ve meyveli olanlarından ikişer kez satın aldım. Ayrıca tatlarına da bayıldım!
Büyükada'ya gideceklere veya gitmeyi düşünenlere en büyük tavsiyem; bol bol gezmeleri ve farklı tatlar denemeye açık olmaları!
Özellikle söyledim, farklı lezzetler tatmak için çok güzel mekanlar bulabiliyorsunuz. Onun için 'food traveler' kategorisinde olup değişik lezzetler deneyebilirsiniz :)
Özellikle söyledim, farklı lezzetler tatmak için çok güzel mekanlar bulabiliyorsunuz. Onun için 'food traveler' kategorisinde olup değişik lezzetler deneyebilirsiniz :)
Hepinize iyi tatiller dilerim!
F♥
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder